Velâdet tarihi ve nesebi hakkında herhangi bir ma’lûmât bulunmayan İbrahim Âfif Efendi küçük yaşta mülâzemetle girmiş olduğu kalemiyede yetişmiş, nice zaman hizmetten sonra hâce pâyesi ile Kethüdâ Kâtibi olmuştur. Yabancı dillere olan vukûfu nedeniyle 1795 yılında Avusturya Sefâreti’ne ta’yin edilmiş ve üç sene hizmetten sonra 1798 yılında döndükten sonra evvelâ Topçular Kâtibi ve 1806’da da Anadolu Muhâsebecisi nasbedilmiştir.
1808 yılında Defter Emîni olan İbrahim Âfif Efendi 15 Şubat 1809’da Rikâb-ı Hümâyûn Kethüdâsı ve az zaman sonra da Sadâret Kethüdâsı olmuşsa da, o senenin 30 Mayıs’ında vefât etmiş ve Eyüp’te Küçük Emîr Tekkesi civârına defnedilmiştir.
Hüsn-i hattı kimden meşketmiş olduğuna dâ’ir bilgi bulunmayan İbrahim Âfif Efendi’nin, mesâ’îsinden arta kalan zamanında mesâhif-i şerîfe istinsâhıyla meşgul olduğuna, neşretmiş olduğumuz nüshâsı delildir. Oğlu Mustafa Şermî Efendi’nin de ondan mücâz bir hattat olduğu bilinmektedir.
Kaynakça
Sicill-i Osmanî, III, s. 484; Eyüp Sultan Tarihi, II, s. 593.
İsmail Orman, 17 ağustos 2016