
Terceme-i hâline dâ’ir herhangi bir ma’lumât bulunmayan Abdurrahmân Hilmî Efendi, sülüs ve nesihi Laz Ömer Vasfî Efendi’den meşkederek, H. 1227/M. 1812 senesinde yazdığı hadis kıt‘ası ile icâzet almıştır. Daha sonra tekâmül için hocasının mümtâz tilmizlerinden olan Alî Vasfî Efendi’ye devam etmiştir ki, âsârında daha ziyâde onun ismini zikretmiş olması, hoca olarak onu kabul etmiş olduğuna işâret etmektedir.
Ankara’daki Millî Kütüphâne’de bulunan H. 1277/M. 1860-1861 senesinde nesihle istinsâh ettiği Yahyâ Efendi’nin Muhtasâr Fi’l-rûbu’i’l-müceyyeb adlı eseri bulunan Abdurrahmân Hilmî Efendi’nin mâ’işetini müstensihlikten çıkaran erbâb-ı hattan olup bu senelere erişmiş olduğunu göstermektedir. Öte yandan H. 1298/M. 1881 senesinde Ömer Vehbî Efendi adlı bir hattata icâzet vermiş olan Abdurrahmân Hilmî, eğer o ise bir hayli uzun bir hayat sürmüş olduğunu söyleyebiliriz. Hüsn-i hattı ondan öğrendiğini bildiğimiz hattatlar ise Abdullah İffet Bey, Seyyid İbrahim Sarim Sâlim Efendi, Ömer Nazmî Efendi’dir.
Abdurrahmân Hilmî Efendi’nin Tüm Eserlerini Görmek İçin Tıklayın
Kaynakça
Son Hattatlar, s. 130; Koleksiyon, 19 Nisan 1998, s. 118.
İsmail Orman, 13 temmuz 2016